Zeytin Hastalık ve Zararlıları

Zeytin Halkalı Leke Hastalığı
Fungus kışı yere dökülen kurumuş veya ağaç üzerinde kalan hastalıklı yapraklarda geçirir. Bulaşma sporlar ile gerçekleşir. Sporların uçuşu en çok ilkbaharda olur ve belirtilerin ortaya çıkması 30–61 gün arasındadır. Etmenin optimum gelişme sıcaklıkları 18–20°C’dir. 9°C’nin altında ve 30°C’nin üzerinde gelişemez. İlkbahar ve sonbahar dönemlerinde genellikle yağışlı geçen bölgeler hastalığın gelişmesine uygundur. İyi havalanmayan, güneş almayan, su tutan yerlerde sık dikilmiş ve budanmamış zeytinlikler hastalık gelişimine uygun yerlerdir. 

Zeytin Ağaçlarında Vertisilyum Solgunluğu
Hastalık etmeni toprak kökenli bir fungustur. Hastalık etmeni kışı genellikle toprakta ve bitki parçaları üzerinde geçirmektedir. Etmen hasta ağaçların yapraklarında da bulunmakta ve bu yaprakların dökülmesi topraktaki yayılma miktarının artmasına neden olmaktadır. Hastalık etmeni düşük sıcaklıktaki topraklarda yaşamını sürdürse de 25–28°C’de daha iyi gelişmektedir. Fungus toprakta 10 yıldan fazla canlı kalabilmektedir. Hastalık daha çok taban arazilerde, önceki yıllarda pamuk veya sebze yetiştiriciliğinin yapıldığı yerlerde kurulan zeytin bahçelerinde görülmektedir. Hastalığın zeytin bahçelerinde yayılması genelde sulama suyu ve toprak işlemesiyle, bulaşık toprağın temiz tarafa taşınması şeklinde gerçekleşir. Fungus duyarlı bitkilerin kökünden girdikten sonra iletim demetlerini tıkar ve kökten yapraklara doğru olan su iletimini engeller. Bu durum bitkide solgunluk belirtilerinin oluşmasına neden olur (Şekil 4). Genellikle çiçeklerdeki hastalık belirtileri yaprak belirtileri görülmeden ortaya çıkar. Enfeksiyon çiçeklenme döneminin başında gerçekleşirse çiçeklerin bir kısmı dökülebilir.

Zeytin Dal Kanseri Hastalığı
Hastalık etmeni bakteri olup optimum gelişme sıcaklığı 25-26°C, maksimum 34-35°C’dir. Minimum sıcaklık isteği ise 12°C’dir. Bakteri, krem yeşil renkteki canlı ur ve siğillerde bulunur. Yeni bulaşmalara neden olan ur ve siğiller, fazla ışık ve ısının etkisi ile koyu kahverengi, çatlamış ve tepesi çökük bir görünüm alır. Böyle ur ve siğillerde, hastalığı yapan bakteri ölür ve enfeksiyon yapamaz. Krem-yeşil renkteki canlı ur ve siğiller içinde bulunan bakteri, nemli ve yağışlı havalarda taze ur ve siğillerin yüzeyine çıkar. Buradan yağmur suları, rüzgar ve böceklerle kolayca yayılır. Sırıkla hasat ve bulaşık aşı kalemleri de hastalığın yayılmasını sağlar. Zeytin dal kanseri, zeytin ağacının gövde, dal ve sürgünlerinde değişik büyüklükte ur ve siğiller şeklinde görülür (Şekil 5). Bu urların büyüklüğü, etmenin giriş yaptığı yaraların büyüklüğü ile ilişkilidir. Yıllık sürgünlerde yaprak, çiçek ve meyve dökümü sonucunda oluşan yaralarda meydana gelen siğiller küçük ve yuvarlağımsıdır. Genç sürgünlerde yoğun bulaşmalar sonucunda yaprak, çiçek ve meyve dökümü olur ve çıplaklaşma görülür. Hasat sırasında sırık vuruğu, dolu yarası ve budama hataları nedeniyle oluşan urlar ise çatlaklar boyunca dalı sarar.

Zeytin Sineği
Zeytin sineği, zeytinin ana zararlısıdır. Ülkemizde hemen hemen tüm zeytin alanlarında bulunur. Ergin, 4-6 mm boyunda, parlak kahve ve bal renklidir. Larva, bacaksız ve şeffaf, beyaz renklidir. Baş ince, vücudu geriye doğru kalınlaşır, konik silindirik görünümdedir. Pupa, kahverengi ve fıçı şeklinde olup boyu 3,8-5,0 mm, eni 1,7-2,0 mm’dir. Zeytin sineği, çoğunlukla kışı toprağın 2-5 cm derinliğinde pupa halinde veya zeytinlik ve fundalıklarda ergin halinde geçirir. Kışlayan erginler, toprak sıcaklığı 10°C’yi bulduğunda çıkmaya başlar, genel olarak yoğunluk hazirandan itibaren artar. Öncelikle vurma olgunluğuna gelmiş; iri, parlak ve yağlanmaya başlamış zeytin meyvelerini tercih ederler. Meyvede yumurta bırakılan yer, bir gün sonra koyu kahverengine dönüşür, buna “vuruk” denir 
Yumurtadan çıkan larva meyve etinde galeriler açarak beslenir. Böylece meyvelerin çürüyerek dökülmesine, zeytinyağı miktarının azalmasına, kısmen de yağda asitliğin yükselmesine neden olur. Özellikle sofralık zeytinlerde zararı daha önemlidir.